
23 Mayıs 2010 Pazar
Düzeni Koruduğunu Zanneden Düzen Bozucular Sizi

Ülkenin bir çok yerinde gece hayatı önyargilar ve güvensizlikler üzerine akıyor.Herkes kendi içsel sapıklıklarını, başkalarına yıkmaya çalısıyor.Kahrolası şehirde-şehirlerde, ayaküstü potansiyel azmiş genç olmakta var bu zamanda.
Madem uzun saçlı, ince belli, yuvarlak popolu insalar(bayan,kiz,hanım,ve bir cok kaba tabir...) isteniyor o halde tek eğlenmeye çıkan erkekleri neden alıyorsunuz mekanınıza? Bastan söyleyin be adamlar hatta kocaman kocaman yazın giriş kapısına''damsız girilmez'' diye. İçeriye alıp,kiyida-köşede bir masada oturtup ve üzerine hesapta kitlemeyi biliyorsunuz ama di mi leş kargaları?
Bir çok kişi paraya bu kadar aç oldugunuzu anlamıyor olabilir ama anlayanlar da oluyor(ben)sizi ve sizin yakınlarınızı cok güzel anıyorlar(ben).Sizler, gözünü para bürümüş masturbasyon bagimlilarisiniz!! Sizlerin bu tavrindan sonra o gencin ya da gençlerin bilinçaltındaki tahribat sokaktaki genç kiza yansır, gördüğü rüyalar ve kamyon devirmlerle çalınan degerli vaktine yansır, dogmus ya da doğmamıs cocuklarına verecegi egitime yansır.Sizlerin bu davranışları, insanca yaşamayı hakeden ve insan oldugu için değer görmeyi ümit eden bu ülkedeki 18-30 yaş arası tüm gençleri, sapıklığa ve sapınkılığa itmenizden dolayı size parmaklarımla haykırıyorum suan (18 yasından kuçuksen okuma gerisini): ''Hepiniz orospu cocugusunuz!''
Etiketler:
Öktem'in Karalamaları
22 Mayıs 2010 Cumartesi
Denizyıldızı / Bilgelik Hikayeleri

Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabah karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür.Biraz yaklaşınca, bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını okyanusa atan genç bir adam olduğunu farkeder.Genç adama yaklasır:
-Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?
Genç adam cevap verir:
-Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek.Onları suya atmazsam ölecekler.
Yazar sorar:
-Kilimetrelerce sahil, binlerce denizyıldızı var.Ne farkeder ki?
Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır.
-Onun için çok şey farketti ama... der.
Etiketler:
Alıntı
21 Mayıs 2010 Cuma
Felek, Çek Ellerini Gariban Halkımın Üzerinden Artık!

Yine bir safak vakti, yine günes dogacak.
Uyanacaksın.
Ve güzel bir kahvalti sofrasi kurulacak.
Yaşamak guzel sey demek isteyeceksin ve diyeceksin.
Agirdan alarak üstünü giyineceksin.
Aynaya bakacaksın ve bugunde formundasın diyeceksin. Daha fazla narsist oldugunu söylemeden kendine, evden cikmak için aykkabilarını giyeceksin ve evi terkedeceksin.
İşine-okuluna gideceksin.Maaş gunu banka hesabına yatan paranın hakkını vermek için çalışacaksın.
İşin sona erince gezeceksin, keyif yapacaksın belki, belki de sevdiklerinle buluşacaksın.
Akşam eve döneceksin.Yemek yiyeceksin, tv seyredeceksin, ailenle vakit geçireceksin ve daha kim bilir neler yapacaksın.
Yorgunluğunu hissettiğinde, uyumak için hazırlık yapacaksın ve sonra yatağına yöneleceksin.
Yatağında sarılıp uyuyacağın bir eşinde vardir kim bilir?
Ve uyuyacaksın...
Renkli rüyalarda görürsün umarim.
Yeniden uyandığında ayni ama ayni zamanda farklı hayatını yaşamaya başlayacaksın
Zonguldak'ta bir cok evde gün artik eskisi gibi başlamayacak artık...
Bir hüzün kaplayacak şehri.
Tekrar, tekrar kaplayacak bir kara bulut gibi...
Hüzün şehrinde daha fazla ailenin sabah uyanışları değişmesin !!!
Ruhunuz şad olsun işçilerim, emekçilerim.
Etiketler:
Öktem'in Karalamaları
18 Mayıs 2010 Salı
Yalnız Şarkı / Mor ve ötesi
olasılıklar, şanslar
olaylar neden hep senin tersine
bunu hala sorma
yanlış yer ve yanlış zaman
bunlar hep aldatmaca
bunu artık anla
belki bir gün güneş doğar mezarının üstünden
sen sessizce uyurken
uyanınca üzülme gerçek bu işte tesadüfen yalnızsın
henüz yolun başındasın
tesadüfen yalnızsın
gerçeklerin farkındasın
kelimeler sokaklar ve evler
ne kadar da boş şeyler
sen gizlice ağlarken
biraz umut biraz sevgi
ne çok şey demek oysa
senden, uzakta
ama kimbilir belki bir gün
o yaşarken sen ölmezsin
acılar akıp gider
uyanınca üzülme gerçek bu işte
tesadüfen yalnızsın henüz yolun başındasın
tesadüfen yalnızsın gerçeklerin farkındasın
söz ve müzik harun tekin
Etiketler:
video müzik
9 Mayıs 2010 Pazar
Güldeste
Ara ara beğendiğim şiirleri burada paylaşmak istiyorum.
Paylaşımlara vira!
Aşk / Cemal Süreya
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı? / Victor Hugo
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Sen söylemeden de biliyorum / Aziz Nesin
Seziyorum ki kaçacaksın..
Yalvaramam koşamam
Ama sesini bırak bende
Biliyorum ki kopacaksın
Tutamam saçlarından
Ama kokunu bırak bende
Anlıyorum ki ayrılacaksın
Çok yıkkınım yıkılamam
Ama rengini bırak bende
Duyumsuyorum ki yiteceksin
En büyük acım olacak
Ama ısını bırak bende
Ayrımsıyorum k...i unutacaksın
Acı kurşun bir okyanus
Ama tadını bırak bende
Nasıl olsa gideceksin
Hakkım yok durdurmaya
Ama kendini bırak bende.
Değil / Orhan Veli
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman başına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Ekmek parası desem...
Değil!
Bir dert ki...
Dayanılır şey değil.
Paylaşımlara vira!
Aşk / Cemal Süreya
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı? / Victor Hugo
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Sen söylemeden de biliyorum / Aziz Nesin
Seziyorum ki kaçacaksın..
Yalvaramam koşamam
Ama sesini bırak bende
Biliyorum ki kopacaksın
Tutamam saçlarından
Ama kokunu bırak bende
Anlıyorum ki ayrılacaksın
Çok yıkkınım yıkılamam
Ama rengini bırak bende
Duyumsuyorum ki yiteceksin
En büyük acım olacak
Ama ısını bırak bende
Ayrımsıyorum k...i unutacaksın
Acı kurşun bir okyanus
Ama tadını bırak bende
Nasıl olsa gideceksin
Hakkım yok durdurmaya
Ama kendini bırak bende.
Değil / Orhan Veli
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman başına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Ekmek parası desem...
Değil!
Bir dert ki...
Dayanılır şey değil.
Etiketler:
Şiir
7 Mayıs 2010 Cuma
Nereye doğru?
Bir zaman sevgililerin birbirlerine söylediği sözler aklına gelir insanın. Yaşın önemi yoktur. Gelir işte birden aklına insanın.
‘’ Sen benim her şeyimsin’’ gibi…
Peki ya sonra?
Söz uçar yazı mı kalır ?
İnsanoğlu kadar sözlerini kendi kendine tüketen bir baska yaratık yoktur.
Aklıma Shakespare’in bir şiir geldi.
‘’Korkuyorum-
Yağmuru seviyorum diyorsun,
Yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...
Güneşi seviyorum diyorsun,
Güneş açınca gölgeye kaçıyorsun...
Rüzgarı seviyorum diyorsun,
Rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun...
İşte, bunun için korkuyorum;
Beni de sevdiğini söylüyorsun... ‘’
Şiir nerden geldi aklıma bilmiyorum ama bildiğim şey; sanırım o zamandan bu zamana, insanların sevgi anlayışları çok değişiklik göstermemiş. Keşke ‘’sen benim her şeyimsin’’ dediğimiz kişilere gerçek anlamda her şeyimiz olabilme imkanını, belli kısıtlamalara tabii tutmasak, sözde kalmasa ya da ‘’seni seviyorum’’ dedigimiz kisileri gercekten sevebilsek, sözde söylenmis iki kelime olarak kalmasa bizim icin. İyi ki keşkeler var…
Akılda kalan şey, umudu, hayal kırıklığı, sevgisidir daima. Gönül birlikteliğidir aranan. Dilin kemiği yok, insan her şeyi söyler. Söylese de bilinirse eğer gönlün sahibi olunduğu, gönlün hudutsuz açık olduğu ona, iste o zaman söylenen sözler unutulur. Mutsuzluluklar günlük olur. Mutluluklar ebedi.
‘’ Sen benim her şeyimsin’’ gibi…
Peki ya sonra?
Söz uçar yazı mı kalır ?
İnsanoğlu kadar sözlerini kendi kendine tüketen bir baska yaratık yoktur.
Aklıma Shakespare’in bir şiir geldi.
‘’Korkuyorum-
Yağmuru seviyorum diyorsun,
Yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...
Güneşi seviyorum diyorsun,
Güneş açınca gölgeye kaçıyorsun...
Rüzgarı seviyorum diyorsun,
Rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun...
İşte, bunun için korkuyorum;
Beni de sevdiğini söylüyorsun... ‘’
Şiir nerden geldi aklıma bilmiyorum ama bildiğim şey; sanırım o zamandan bu zamana, insanların sevgi anlayışları çok değişiklik göstermemiş. Keşke ‘’sen benim her şeyimsin’’ dediğimiz kişilere gerçek anlamda her şeyimiz olabilme imkanını, belli kısıtlamalara tabii tutmasak, sözde kalmasa ya da ‘’seni seviyorum’’ dedigimiz kisileri gercekten sevebilsek, sözde söylenmis iki kelime olarak kalmasa bizim icin. İyi ki keşkeler var…
Akılda kalan şey, umudu, hayal kırıklığı, sevgisidir daima. Gönül birlikteliğidir aranan. Dilin kemiği yok, insan her şeyi söyler. Söylese de bilinirse eğer gönlün sahibi olunduğu, gönlün hudutsuz açık olduğu ona, iste o zaman söylenen sözler unutulur. Mutsuzluluklar günlük olur. Mutluluklar ebedi.
Etiketler:
Öktem'in Karalamaları
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)