28 Temmuz 2010 Çarşamba

Kazım Koyuncu-Karşıya Çifte Çamlar-Gülbeyaz Ve Zaman Makinesi



karşiya çifte çamlar oy sakizi yere damlar
oy oy oy oy
karşiya çifte çamlar oy sakizi yere damlar
oy oy oy oy
sevup alamiyanun oy yüreğini buz bağlar
oy oy oy oy
sevup alamiyanun oy yüreğini buz bağlar
oy oy oy oy

evun alti arpaluk oy evun ne kalabaluk
oy oy oy oy
evun alti arpaluk oy evun ne kalabaluk
oy oy oy oy
yarum sende varmidur oy benum gibi sevdaluk
oy oy oy oy
yarum sende varmidur oy benum gibi sevdaluk
oy oy oy oy

Kazim Koyuncu'yu tekrar görmek, yillar önce böyle kaliteli dizileri izlemiş olmak ve de bu denli yüreğe hitap eden şarkılarla duygusallaştiğimiz günleri bugünlerde hatirlayip anmak gerçekten çok garip geliyor bana.Yillar geçiyor ve her şey daha kalitesiz, daha yavan bir hal aliyor. Gossip Girl çakmasi dizileri izletmeye çalışan kanallar bunaltiyor. Yaz mevsimindeyiz diye sürekli hareketli, ne olduğunu, ne dinlediğimizi anlayamadiğimiz müzikleri caddede,sokakta dahil olmak üzere her yerde duymak mide bulantisina yol açıyor. Ben bu düzen içinde kendimden de nefret ediyorum çünkü sürekli eleştirmek zorunda kaldiğimi fark ediyorum ama yapabilecek başka neyim var bilmiyorum.Böyle bir dünyada yaşamak istemesem de yaşamak zorunda kaldiğim icin kime kızmalıyım hic bilmiyorum. Uyum sağlamaya, düzen içinde düzenin bir parçası olmamaya çalişmak için verdiğim çabalar tüm gücümü tüketti. Bu zamanin insanı değilim ben. Çok Çok önce doğmaliydim ben ve şimdi güzel bir hayatı yaşamış toprak olmalıydım. Ama ne yazık ki olmadim. Çile devam ediyor ve edecek...

24 Temmuz 2010 Cumartesi

Birikmiş Dert Kutusu


Psikolog gerek bana.Beni konusturabilecek biri lazim.Parayla gideceğim psikolog midemi bulandiriyor gerci.Yillarca yaslandiğim omuuzun, gögsün, dizlerin nerede? Nerede benim icimi dökebilecegim sevgilim, dostum, sirdasim?
Kim bilir nerde?
Paylasmanin, dertlere de ortak ettiğini düsünüyordur belki. Dertsiz hayat cok mutlu olanlarin düsündüğü sey değildir sadece; cok dertli olanlarin da fazla sıkıntıdan kacinmasidir kabul ediyorum ama seninki tamamen dertsiz hayatina dert getirmemdir.
Eminim.
Ben, içimdeki firtinalarla tek başima bogusabilirim, kazanamasamda. Baska firtina magdurlarina el uzatabilirim, onlarin caresi olmak icin.
İçin rahat olsun, zamani gelirse eger senin de yardimina kosarim her seye ragmen.

Bookmark and Share

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Gökhan Kırdar / Tutunamadım


Bekir Öktem için...

Eleştirim Kendime

Kendi acilarim ve acilarimi dindirmemle ilgili şeyleri paylaşabilirim ama başkalarini intikama yöneltmemden dolayi kendi rahatsiz hissediyorum.Herkes kendinden sorumlu.Almak isteyen alir ve benim burda tuyolar filan paylasmam cok sacma oluyor sanirim.Cünkü daha önce defalarca bedel ödetmis biri değilim.Bu konuda ben de yeniyim.Sanki uzmanmiş gibi paylaşmam hoş değil.Kötü biri olabilirim ama herkesi de kötü yapmak gibi bir misyonum yok.Bu kendime olan eleştirimdir.

16 Temmuz 2010 Cuma

Bir yarın düşleriz hep, bir türlü bugüne kavuşmayan...



Bir yarın düşleriz hep, bir türlü bugüne kavuşmayan
Bir zafer düşleriz hep, aslinda gerçekleşmesini istemediğimiz
Yeni bir gün düşleriz hep, yeni bir gün başlamışken bile
Kavgalardan kaçarız, uğruna dövüşmemiz gereksede.
Çağrıları duyarız, ama gerçekten önemsemeyiz asla
Gelecek için umutlanırız,
Ama gelecek bir plandan ibarettir yalnızca.
Bilgeliği düşleriz,
Ama her gün kaçıp uzaklaşırız yanından.
Bir kurtarıcı gelmesi için yalvarırız,
Ama bizim elimizdedir kurtulmak.

Ve biz hala uyuyoruz
Ve biz hala uyuyoruz.
Ve biz hala yakariyoruz.
Ve biz hala korkuyoruz.

Ölü Ozanlar Derneği'nden
Öğrenci Todd Anderson'nun şiiri


Sevgili dostum Levent'le birlikte hayatimizi değiştireceğini düsündüğümüz bir şeydi.
Yillar geçip geriye baktiğimiz zaman gördüğüm şey hayatımızı değiştirdiği değil de hayatımızdaki ince detaylar içinde kalin bir detay oluşturduğu oldu.
Gençlik düşleri, cilgin fikirler ve düşlerimiz için içimizde yanardağ misali patlamaya hazir cesaret adli volkandan eser yok simdi.Savrulduk.Değiştik ama yine de ''Alaaddin'in Sihirli Lambasi'' gibi ovup temizlenmesi gerek bazı şeylerin.Ancak o zaman su yüzüne çıkar tekrar.

Bookmark and Share

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Nedensiz Telgrafım


Bir süredir yokum ne yazık ki
Kendi içimde firtinalar koparken, ayakta kalmaya, tutunmaya çalışmamın çabasıdır bu yokluğum.
İzliyorum,düşünüyorum,yol haritamı hazirliyorum ya da ne halt içinde olduğumu cözmeye çalışıyorum
Bilmiyorum
Her gidişin mutlaka bir dönüşü vardır
Nasıl dönüleceğinin garantisi yok elbette
Her şeyin iyi olduğu bir şekilde ya da her şeyin benle birlikte gömülü oldugu bir en kaz şeklinde

Firtinanin şiddetini bildiğim bir kac dille, yarim-yamalak anlatabilmeyi isterdim ama
Farkediyorum ki anadilimle bile anlatamiyorum, cakma dillerle...?
Uğraşmıyorum, biraktim çabalamayi anlatmaktan yana.
Sadece Firtinanın dinmesini bekliyorum sessiz köşemde
Bu bir telgraf
Dönene kadar...
Stop!

2 Temmuz 2010 Cuma

Seni Seyrederdim / Özdemir Asaf

Saçların uçuşurdu rüzgardan.
Yanından seni seyrederdim.
Güneş yakardı,deniz yanardı..
Sen konuşurdun,dinlerdim.

Gülerdin..
Susardın,düşünürdün.
Benimle el-ele yürüdün..
Yol biterdi.

Görmezdim seni..
Zaman yıl yıl geçerdi.
Uzaktan,çok uzaklardan
Seni seyrederdim.

1 Temmuz 2010 Perşembe

Nice Yillara Dostum



Sevgili Dostum Muttalip :) Doğum günün kutlu olsun.

Bugun geldiğin gün dünyaya
İşte bu yüzden
Bugün her şey yeniden başladı hayatta.
Öğren, tecrübe et ve mutlu yaşa.
Dostların, doğduğun günün ertesi günü de yanında.